Hakkımızda

Biyoteknoloji pek çok farklı bilim dalının ortaklaşa çalışmalarına olanak sağlayan günümüzün en gelişmiş teknolojik yöntemlerini bünyesinde barındıran ve bu derin bilimsel bilgi ile yüksek teknolojiyi bir araya getirerek insan odaklı çözümler üreten bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının temel hedeflerinden birisi de insan sağlığını tehdit eden pek çok farklı hastalığın tanı, tedavi ve yönetimini kolaylaştıracak yeni ürünler ve ilaçların üretilmesidir.

Biyoteknolojinin tıp açısından önemi de oldukça büyüktür. Bu güne kadar, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaç ve proteinler koyun, keçi, sığır gibi hayvanlara sentezlettirilmektedir. Bunun temelini, insan genlerinin hayvanlara aktarılması oluşturur. DNA teknolojisindeki en büyük beklenti genetik bozuklukların gen aktarımı yoluyla düzeltilmesidir. Gen terapisi olarak adlandırılan bu yöntem, bazı etik sorunlar doğurmasına rağmen önümüzdeki yıllarda çok daha fazla önem kazanacaktır. Biyoteknolojik gelişmelerle bugün antibiyotikler interferon aşılar gibi tıpta yoğun kullanılan preparatlar kolaylıkla ve daha ucuza elde edilebilmektedir. Bugün birçok hormonun yanısıra insülün gibi maddeler de insanlık hizmetine sunulmuştur. Genetik hastalıkların çoğunun mutasyonlar sonucunda işlevini yitiren bir gen nedeniyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan insan insülini ve cücelik görülen çocukların tedavisinde kullanılan insan büyüme hormonu gibi protein yapılı hormonların büyük miktarlardaki üretimi DNA teknolojisi ile mümkün hale gelmiştir. Aynı şekilde hücrelerin virüslere karşı oluşturduğu interferon denilen protein yapılı özel savunma maddesi bakterilere sentezlettirilebilmektedir. Önceleri binlerce litre kandan sadece birkaç gram elde edilebilen interferon, DNA teknolojisi sayesinde hem daha az maliyetle hem de daha fazla miktarda üretilebilmektedir. Bir hastanın hücrelerine normal gen kopyasının aktarılması ile tedavi edilmesine gen tedavisi denilmektedir. Gen tedavisi somatik hücrelere yada eşeysel hücrelere gen nakli yapılması ile mümkün olabilir. Bu yöntemde normal genler işlev yapamayan bozuk geni bulunan vücut hücrelerine aktarılır. Tek gen mutasyonlarında hemofili kas körelmesi vb. gibi yaklaşık 250 hastalık biyoteknolojik yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.

Kanser, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi hastalıklarda da birden fazla gen etkili olduğundan biyoteknolojik yöntemlerle çok başarılı ümit verici gelişmeler elde edilmiştir. Genetik mühendisliği enfeksiyon hastalıklarının hızlı ve güvenli bir biçimde tanımlanmasında önemli görev üstlenmektedir. Burada kullanılan teknikler monoklonal antikorlar ve DNA prob teknolojisi'dir. Bu teknikler tıpta AIDS ve kanserin kesin tanısında da kullanılmaktadır.  Modern biyoteknoloji yöntemleri aşıların geliştirilmesinde de avantajlar sağlamıştır. Özellikle rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak hepatit B aşılarının üretimine başlanmıştır.

Son bir yıldır küresel ölçekte etkili olan ve Dünya sağlık Örgütü tarafından “Pandemi” olarak ilan edilen Covid-19 salgınında en önemli basamaklardan birisi de enfeksiyon etmeninin hızla tespit edilmesini sağlayan tanı kitlerdir. Covid-19 salgını bizlere bir kez daha biyoteknolojiye hakim alt yapısı kuvvetli bilim insanlarının varlığının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Hergün hepimiz evlerimizde test kitleri ve aşı çalışmaları ile ilgili pek çok haberi dikkatle takip etmekteyiz. Bu bağlamda, Ülkemiz adına biyoteknoloji doktoralı yetişmiş insan gücüne olan ihtiyacımız da net bir şekilde gözler önüne serilmiş durumdadır.

Bu programda amacımız yukarıdaki bilgiler doğrultusunda gerek ulusal gerekse uluslararası pek çok araştırma projesinin hayata geçirilmesi ile birlikte ülkemiz politikası gereği yerli ve milli tıbbi ürün geliştirilmesi amacıyla alanında özgün çalışmalara imza atacak, donanımlı bilim insanlarının yetiştirilmesine katkı sağlamaktır.

Eklenme tarihi :24.11.2023 15:26:53
Son güncelleme : 24.11.2023 15:26:53